Yüreğimin iki yanına yerleşmiş ikizler, yıllardır durmaz tepişirler. "kalk gidelim" derken biri... "halt etme otur" diye eteğinden çeker diğeri...

Biri karınca, öbürü ağustos böceği... oysa yaş kemale erdi; "nihai tercih"in vakti geldi. zordur ikizler için tercih...
Bir yanını seçmek, çoğu zaman öbüründen de vazgeçmektir. çünkü birini feda ettiniz mi, "ikiz" değilsinizdir artık...

Sizi siz yapan, içinizdeki tepişmedir. değeriniz, "diğeriniz"dedir. Bütün haziran doğumlular bilir bunu...
o yüzden kıyamaz içinde tepişen ikizlerden birine...

ne kahkaha saçan neşeye, ne ansızın bastıran hüzne...
ne iyimser güne, ne karamsar geceye...
ne ciddiye, ne muzibe...
ne çocuğa, ne büyüğe...
ne sadeliğe, ne debdebeye...
kıyamaz herhangi birini elleriyle öldürmeye...

Bilir ki yazılmış nice yazıda, dizilmiş onca notada, boyanmış bunca tuvalde, söylenmiş sözde, yakılmış türküde o tepişmenin sancısı vardır.

Sancı durdu mu ne akarsu, ne ters akıntı kalır. ölü bir denizde tek kürekle döner durursunuz.

Dedim ya; oburum.... ve bazen kızdırıyor sevdiklerimi bu huyum.

Varsa bir kusurum; haziran doğumluyum.

Can DÜNDAR